Yemen Ensarullah Hareketi lideri Abdulmelik el-Husi, bugün yaptığı konuşmada Filistin halkının acı ve sıkıntılarının beşinci ayına girdiğini ve Gazze Şeridi’ne insani yardımların engellenmesiyle bu durumun daha da ağırlaştığını vurguladı.
El-Husi, “Gazze kuşatması, bazı Arap ve Batılı ülkelerin işbirliğiyle sürdürülüyor. Bu ülkeler, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kıtlık felaketinin yaşanmasında doğrudan rol sahibidir,” dedi.
Konuşmasında, her geçen saat Gazze’de, özellikle çocuklar ve bebekler arasında açlıktan ölenlerin sayısının arttığını belirten El-Husi, “22 binden fazla yardım tırı Gazze geçiş noktalarında bekletiliyor. Siyonist düşman, bu yardımların girişini engelliyor. Cinayetleri destekleyen ABD Başkanı bile Gazze’deki durumu trajik olarak tanımlıyor. Bu utanç verici durum, başta Arap ve İslam ülkeleri olmak üzere tüm insanlık için bir kara lekedir,” ifadelerini kullandı.
Gazze’de sadece yiyecek değil, içme suyu da bulunamadığını vurgulayan El-Husi, “Kadınlar, çocuklar ve yerinden edilmiş Filistinliler, gıda ararken Amerikan bombalarıyla katlediliyor,” dedi.
Açıklamasının devamında El-Husi şunları söyledi:
“Gazze’de sözde ‘insani yardım merkezleri’ adı altında kurulan ölüm tuzaklarında hayatını kaybeden ve yaralananların sayısı son derece yüksek. Bu cinayetlerde silahlı Amerikalılar da doğrudan yer alıyor. Bazı Amerikan subayları bu durumu itiraf etti.”
Mescid-i Aksa konusuna da değinen El-Husi, “Siyonist düşman, bu kutsal mekânda son derece tehlikeli bir planla zaman ve mekâna dayalı yeni bir bölünmeyi dayatmaya çalışıyor,” uyarısında bulundu.
El-Husi ayrıca, “Eğer siyonist rejim Gazze’yi tamamen işgal etme girişiminde bulunursa bu, Tel Aviv için büyük bedeller ve ağır kayıplar anlamına gelir. Bu savaşta asla galip gelemezler. Filistinli direnişçilerin elindeki Siyonist esirler de tıpkı Gazze’deki diğer siviller gibi açlık çekiyor,” dedi.
Ensarullah lideri, bazı Arap ülkelerinin siyonist vahşet karşısında çözüm olarak Hamas, Filistinli gruplar ve Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını savunmalarını sert şekilde eleştirdi:
“Bir halkın toprağı işgal edilmişken ona en basit silahını bile bırak demek, tam bir saflıktır. Herkes bilir ki askeri güç, düşmana karşı koymanın ve tehdidi bertaraf etmenin temelidir. Bugün Lübnan’ın yeniden işgal edilmesini engelleyen tek şey, direnişin silahlı varlığıdır. Silahsızlanma çağrısı, Amerika ve İsrail’in gündemidir ve bazı Araplar bu planı hayata geçirmek istiyor.”
El-Husi, Amerika’nın İsrail’e verdiği desteğin yalnızca Filistinle sınırlı olmadığını vurguladı:
“ABD’ye göre siyonistlere ait toprak sadece Filistin değil, tüm bölgedir. Bu rejim, siyonistleri desteklemeyi bir onur sayıyor. Onların gözünde zulüm ve soykırım bir yöntemdir. İsrail ve Amerika insanlık için bir tehdit ve felaketin kaynağıdır.”
Siyonist rejimin deniz ablukasına da değinen El-Husi, İsrail’in Eylat olarak adlandırdığı Umu’r-Raşraş limanının tamamen kapatıldığını ve bu deniz kuşatmasının başarıyla sürdürüldüğünü söyledi.
“Eğer Arap ve İslam ülkelerinde halktan büyük çaplı bir destek harekete geçseydi, bu rejimlerin kararlarında ciddi bir etki yaratırdı. Bugün ümmet, Gazze karşısında utanç verici bir durumda. 77 yıl geçmesine rağmen sözde iki devletli çözüm hâlâ bir aldatmaca olarak sunuluyor.”
Son olarak El-Husi, bu hafta boyunca Yemen güçlerinin İsrail’e karşı 14 füze ve İHA operasyonu gerçekleştirdiğini, bu saldırıların da devam edeceğini duyurdu.
yorumunuz